. Gelecekte değişen şartlara da bağlı olarak TYB’nin akademizm ile vasıfsız, 5. sınıf yazarlar, projeci tipler ve kariyeristlerin güdümüne girmesi muhtemel. Bunun önüne şimdiden geçmek gerekir. Kaliteli, belirgin vasıfları olan, yazı yazmayı, bilhassa nitelikli yerlerde yazmayı sürdüren evsaflı, kitaplı yazarlara TYB’yi açarak; farklı yollarla programlar vasıtasıyla birliğin çevresini genişletmeli.
. Bu açıdan TYB’yi kendi şahsi piarı için kullanmak isteyenlere mani olunmalı. Bürokrasi ve siyasette yer kapmak isteyenlerin birliği araçsallaştırmasına prim verilmemeli… üstelik bürokratik/siyasi karar mekanizmalarının bunlara baktığını zannetmiyorum.
. STK kapsayıcılığıyla TYB’nin hitap ettiği çevrenin farklı kesimlerinin aydınlarına, yazarlarına hitap edilebilir, onlar entegre edilebilir.
. Tyb ödüllerinin belirli sahalardaki seçicilerinin belli olması, verilen ödüllerin gerekçelerinin açıklanması elzem.
Hemen hemen bütün ödüllerde zaten genel geçer gerekçeler yazılır; işte Türkçe kullanma becerisi, hikayeye-düşünceye-şiire vs. katkısı… gibi. Halbuki benzerleri arasındaki farkı gösterecek spesifik izahların kısaca ifade edilmesinde fayda var.
Bu seneki ödüllerde mesela teknik bazı sorunlar olduğu görülüyor; genelde bir kuruma bir ödül verilirken mesela TRT’ye 4 ödül verilmiş. Sizi dörtte durduran neydi sormak gerekir? :))
Yayınevleri konusunda da bu hassasiyeti dikkate almalı.
. TYB internet sitesinin maalesef arayüzü, menüleri, görselliği hasılı bizatihi kendisi çok eski, arkaik ve işlevsiz. Bunun yenilenmesi gerekir.
Daha modern, günümüz estetiğine uygun, sade ve fonksiyonel olmalı.
TYB sitesinde yazı linkleri her gün paylaşılıyor, faaliyetlerin haberleri yapılıyor.
Madem Yazar Okulu mezunları var, Bilge Yazarlar var, üniversiteli genç yazarlar var, onlara imkan sağlanmalı, bu duyurular, faaliyetler onlara yazdırılmalı, ürünlerine sitede yer verilmeli.
Mesela işte yanımda Edebiyat Ortamı dergisini çıkaranlar var, bu derginin yeni sayısı çıkınca tanıtımını başka sitelerden almak, tanıtım metnini aynen yayınlamak yerine bu genç yazarlara havale etmeli… Böylece gençler, yazar adayları kendilerini geliştirecekleri mecraya kavuşur.
TYB sitesi takip ediliyor ama çok daha etkin kullanılabilir, tam bir kültür-fikir sitesine çevrilebilir.
Alıntı yazılar… tamam onlar da olsun ama burası Yazar Birliği, kendi yazarlarının da sitede yazması gerekir.
Bu anlamda site kültür haberleri, kritikler, TYB yazarları, alıntılar, duyurular gibi bölümlerle camianın ihtiyaç duyduğu dinamik bir mecraya dönüşebilir.
. Yazar okulu… genç yazarlar projeleri… bunlar önemli ama yazar okulundan yazar çıktığını ben görmedim. Genç yazarlar projeleri de ancak gençlerin ürünlerinin yayımlanmasıyla başarıya ulaşabilir. Bu açıdan TYB sitesi bir imkan.
Yazar okulu 2000 öncesinin anlayışıydı dijital tekno-kültür çağında, sosyal medya ve pek çok yazı mecraında hiçbir anlamı ve gereği olmayan bir proje.
. Şiir şölenleri, bir başka arkaik etkinlik…
Kendilerinden yüksek sahne sanatçısı performansı beklentisiyle düzenlenen şölenlere katılanların belagatsiz, üslupsuz performansları için yüksek maliyetli bu tür faaliyetleri düzenlemek bu ülke için, bu millet için yük.
Bu maliyetlerin karşılığında pekçok panel, çalıştay, sempozyum, yayın… gerçekleştirilebilir.
. TYB yeni dönemde dijital tekno-kültür çağında “etkinlik” merkezli faaliyetler yerine Kültür Politikalarına yönelmeli Kültür Savaşında içerikleriyle tekliflerde bulunmalı…
Mesela Maarif Modeli hakkında TYB’nin fikri nedir, bu konuda kanaatlerini, katkılarını ifade etti mi… etmesi gerekir. Belki 4 yıl sonra kalkacak ama Türkiye’nin geleceğine etki edecek, bir kuşağı belirleyecek bir hadise hakkında TYB’nin sözü olmalı.
Eskiden Mehmet abi varken mezkur konularda yazıyor açıkçası fikirleri aynı zamanda TYB’nin de kanaati oluyordu; onun yokluğunda ve zamanın ruhuna bağlı olarak buna eğilmeli kültür politikalarına doğrudan katılmalı.
Kasaba festivallerinden mesela balkabağı festivalinden farksız Kültür Yolu festivalleri hakkında TYB’nin bir kanaati var mı?
Kamuya kültür politikası içerikleri, yol haritası gibi katkıları, “müdahale metinleri” var mı, olacak mı TYB’nin?
Aile gibi pek çok mevzu, sorun, sosyolojik-kültürel-fikri sahayla ilgili çalıştaylar, raporlar, paneller, makaleler hatta dijital içeriklerle TYB’nin sivil toplum merkezli KAMUSAL KÜLTÜR KURUMU vasfı yeni zamanın ruhuna uygun hale getirilebilir.
. Sempozyumlar AK Partinin ekonomik refah döneminin ürünüydü.
Masraflı olduğu için günümüzde çok ender gerçekleştirilebilir.
Onun yerine müşterek kanaatleri yansıtan raporlar, ortak çalışmalar, paneller, çalıştaylar gerçekleştirilebilir.
2008-2009 yıllarında TYB’nin 30. yılı vesilesiyle 30 Yılın Romanı-Hikayesi-Şiiri-Düşüncesi programları tertip etmiştik.
Bu 50. Yıl için de gerçekleştirilebilir. TYB Türkiye’nin neoliberalleşmesinin de yakın şahidi. 50. yıl değerlendirmeleriyle çok boyutlu bir Türkiye manzarası da ortaya konabilir.
. Özellikle günümüz tartışmaları, eğilimleri, eko-kültür-politik gelişmeleri bağlamında da toplantılar, çalıştaylar, dijital içerikler, yol haritaları gerçekleştirilebilir.
Böylece camianın kültür kamusunun dikkati TYB’ye toplanabilir.
Mesela Gazze meselesi… Her hafta meselenin farklı yönlerini birkaç kişinin konuştuğu toplantı-podcast-dijital yayınla TYB’nin Gazze duruşu verimli, entelektüel içerikle ortaya konabilirdi, hala da yapılabilir.
İklim politikalarından aileye, eğitim meselesinden sanal kumara, gençlere, yapay zekaya, robotiğe, dijital tekno-medeniyetin varlık anlayışına, gündüz kuşağı programlarına, süreli yayınların vaziyetine, fenomen kültürüne, savunma sanayiine, değişen şehir kültürüne, toplumun tahammülsüzlüğüne, kültürel yozlaşmadan kültürsüzleşmeye… dair onlarca meselede sadece tespit değil teklif de getirerek TYB “fark” ortaya koyabilecek seviyeye getirilebilir.
27.09.2025
[TYB 45. Yıl için hazırlanan kitapçıktaki tespit ve tekliflerim de şurada: https://ercanyldrm.com/45-yilin-birikiminden-100-yuzyilin-perspektifine/]